|
|
|
Dokuz Yüz Katli Insan: Tasavvuf ve Benötesi Psikolojisi Transpernal Psikoloji
|
(Buch) |
Dieser Artikel gilt, aufgrund seiner Grösse, beim Versand als 3 Artikel!
| Inhalt: |
Evet bu sensin Ama sen sadece bundan ibaret degilsin Isvicre ve Türkiyede uzun yillardir uyguladigi psikoterapi seanslarinda ruhsal problemlerin envai cesidine tanik olan Psikiyatr Dr. Merter, siradan insani ansizin pencesine alabilen ruh sikintisinin, icinde bulundugumuz benlik düzeyine sikisip kalmaktan, bir baska deyisle yükselememekten kaynaklandigini yaziyor.
Kisacasi ben, saglikli bir yasam sürsem, sevdiklerimle huzurlu iliskiler kursam, yeteneklerimi ortaya koyabilecegim bir ise sahip olsam, düzenli olarak dua ve ibadet etsem bile, bir an geliyor huzursuzlanmaya basliyorum; kafese kapatilmis bir kaplan gibi kendi katimda bir asagi bir yukari asabi asabi dolanmaktan kendimi alamiyorum. Ve bu, varolussal anlamda kendimi gelistirememekten kaynaklaniyor.
Merter, modern psikolojiden postmodern bilinc katagorileri kuramcilarina ve tasavvuf literatürüne kadar oldukca zengin bir kaynakcaya dayanan Dokuz Yüz Katli Insaninda, cok katli egonefs modelini oraya koyuyor ve benötesi transpersonal psikolojisinin kendine özgü terapi teknikleri cercevesinde yükselmenin sirlarina isaret ediyor. 900 katli bir gökdelen tasavvur edelim, bulutlari yarip uzaya dogru yükselen Katlarin her birinde biz variz. Katlar yükseldikce, letafet kazanan, nuru artan, kaygisi, korkusu azalan, muhabbetle gülümseyen bir baska biz Bazi bizlerimiz varliklarini daha ziyade bodrum katlarda sürdürürken bazilari da yücelerden gülümsüyor Ama en alt katlarin sakinlerinin bile, üst katlarda ayni muhabbetle gülümseyen asillari var. Alisveris merkezlerinde gönülleri arzu ile titreyen insanlar, diskoteklerde parlak isiklar altinda hasretle birbirlerine bakan gencler ve balkonunda kafasi dumanlanip gözleri dalan bilincalti dervisi kardesimiz, hepimiz istisnasiz ayni arayis icerisindeyiz. Icinde sikisip kaldigimiz bodrum katlarin kasvetinden kurtulup, daha ferah ve aydinlik katalara cikarak hakikate yaklasmak Bu amaca ulasabilmekse sadece bu alemde mümkün.
Psikolojik acidan bakarsak, her kattaki biz, alt kisiliklerimizden birine, yani sahnede oynadigimiz rolümüze tekabül eder. Bununla birlikte her rol, derununda bir parca huzursuzluk ve tatminsizlik tasir. Bu huzursuzluk bodrum katlarinda had safhadadir. Hissedilen aci o denli yogundur ki, o alt kisilik kendini anestezi etmek zorundadir. Bu nedenle bulabildigi en sert ickileri icerek, bazen de uyusturucu alarak bu aciyi dindirmek ister. Teselliyi insanda arar. Geceyi beraber gecirdigi sevgilisine en romantik ask sözcüklerini fisildadiktan sonra, sabah uyandiginda onu bir acze gibi görür. Öyle ki ertesi aksam bir baskasina yönelir. Bir kattan digerine gecmek, gecici bir rahatligi da beraberinde getirir ama bir süre sonra o huzursuzluk kalpleri icten ice tekrar sarar. Eger bir üst kata cikmak mümkün olmazsa icinde bulunulan kat ne kadar mükemmel dösenmis de olsa sartlar ne kadar da ideal görünse huzur giderek kaybolur. Gizli bir cagri kulagimiza Senin yerin burasi degil diye fisildar.
Dokuz Yüz Katli Insan, sadece insanin bodrum katlardaki cözümlenmemis gölgelerini degil de yardimseverlik, fedakarlik ve gercek ask gibi üst katlardaki latif duygularini de icine alan egonefs modelini ortaya koyuyor ve benötesi terapi tekniklerinden örnekler veriyor. Cözümlemeli rüya örneklerine yer veren Rüya Terapisi bölümü ve örnekli Aktif Hayal Kurma Teknikleri ve Hayir Terapisi, Merterin yillardir sürdürdügü psikoterapi seanslarinda bizzat uyguladigi terapi yöntemlerinin basinda geliyor. |
|
i.d.R. innert 7-14 Tagen versandfertig
Newsfeed | 
Facebook | 
Twitter
